x

Introduction T-shirt Printing Services.

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Maecenas varius tortor nibh, sit amet tempor nibh finibus et. Aenean eu enim justo. Vestibulum aliquam hendrerit molestie. Mauris malesuada nisi sit amet augue accumsan tincidunt. Maecenas tincidunt, velit ac porttitor pulvinar, tortor eros facilisis libero, vitae commodo nunc quam et ligula.

Planning Project

Fusce porttitor, ante quis auctor suscipit, velit nunc hendrerit dui, et efficitur metus elit sed purus Donec imperdiet mauris consequat massa condimentum blandit ut quis risus.

Support Management

methods and techniques to
taking raw data - mining.

Implement & Resualt

methods and techniques to
taking raw data - mining.

Find New Ideas

methods and techniques to
taking raw data - mining.

ANNELERDE DOĞUM SONRASI

Birçok kadın hamilelik öncesinde ve sonrasında beslenme düzenine dikkat etmektedir, hamile kalmadan önce sağlıklı beslenmeyi hayatına entegre eden anne adayları hamilelik sürecinde ve sonrasında da bu alışkanlığını devam ettirmelidir.

Anne sağlığı ve ve bebek sağlığı için bu önemli bir etkendir, çünkü bebek anne sütüyle beslenir ve anne sağlıklı beslendiği sürece bebeğin gelişimi de desteklenmektedir. Düzenli beslenmek ve spor yapmak bu zaman zarfında anneyi rahatlatır ve günlük yaşamı kolaylaştırır anne bu sayede mide sorunları yaşamaz.

Anne Olduktan Sonra Beslenme Önerileri

Hamilelikten sonra Sağlıklı yiyecekleri tüketmek gerekli vitaminlerin ve minerallerin alınmasına ve anne sütünün daha sağlıklı olmasını sağlar. Süt arttırıcı gıdalar alınmalıdır. Hamilelikte ve doğum sonrasında süt, ayran, yoğurt, et ve yumurta gibi gıdalar yoğunlukla tüketilmelidir.

Öğünlerde mutlaka meyve ve sebzeye yer verilmelidir. Bakliyat tahıl ve kuruyemiş gibi gıdalarda rahatlıkla tüketilebilir.

Üzüm kayısı ve erik gibi kurutulmuş meyvelerde sağlıklı besin gıdalara arasındadır ve anne tarafından tüketilmelidir annenin yediği her şey sütüne geçer ve bu da çocuk açısından yararlıdır.

Anne sütünü artırmak için kalsiyum içeren gıdaları tüketmelidir. Bu sayede annenin yedikleri süte geçer ve hem anne sütü artar hemde içeriği zenginleşmektedir.

Gaz yapan besinlerden bu dönemde uzak durulmalıdır, aşırı yağlı ve aşırı tatlı gıdalardan uzak durulmalıdır.

Kan yapıcı gıdalardan biri olan pekmez tüketilebilir, fakat fazla tüketmek kilo yapabilir.

Annelik çoğu kişinin hayalini kurduğu en güzel dönemlerden biridir. Hamilelik dönemi geçtikten sonra, anne sağlıkla çocuğunu kucağına aldığında eski düzenine, ruhsal ve fiziksel olarak geri dönmek ister. Alınan kiloların geri verilmesi, vücuttaki ödemlerin atılması yeni anne olmuş bireyler için önemlidir.

Hamilelikten Sonra Eski Forma Dönmek

Hamilelik döneminde kilo alımı çok normaldir. Doğumdan sonra ise öncelikle sağlıklı beslenmeye önem verilmelidir. Kişi yağlı, şekerli ve fazla kalorili yiyeceklerden uzak durmalıdır. Birçok uzman doğumdan sonraki ilk 6 ayda düzenli beslenme ve spor yapılması ile kişinin normal formuna geri döndüğünü vurgulamaktadır.

Meyve ve sebze tüketimine önem verilmesi gerekmektedir. Özellikle yeşil sebzeler annede ki kalsiyumu artırmaktadır. Et, balık, süt ve baklagiller tüketilmeli, paketli gıdalarından olabildiğince uzak durulmalıdır.

Doğum sonrasında dikişler iyileşmeye başladıktan sonrası için uygun egzersizler yapılmalı, yürüyüş yapmaya önem verilmelidir. Bu vücut kaslarını harekete geçirmek için önemli bir etkendir. Hareketsiz kalınmamalı, bol su tüketilmelidir.

Su içmek kilo vermek ve vücut sağlığını korumak açısından en önemli bir etkendir. Günde en az iki buçuk litre su içilmesi önerilmektedir. Su içmek metabolizmayı hızlandırır ve kilo verilmesine de yardımcı olur.

Kuru yemiş ve kuru bakliyat öğünlerde mutlaka bulundurulmalıdır. Demir eksikliği var ise pekmezde belirli miktarda tüketilebilir.

Porsiyonları küçültmek ve sağlıklı beslenmek annenin eski formuna dönmesine büyük katkı sağlayacaktır. Hafif egzersizler yapmak yağ yakımını sağlayacak ve kilo verilmesine yardımcı olacaktır.

Düzenli uyumak kişinin vücutsal olarak dinlenmesini sağlar, vücudun kendine gelmesi için dinlenmesi gerekir.

Hamilelik süreci her anne adayı için özel ve anlamlıdır. Anneler bebeklerini sağlıkla kucağına aldıktan sonra hem kendi sağlıklarına hemde bebeklerinin sağlıklarına dikkat etmelidir.

Doğumdan sonra cinsel hayat belirli bir süre zarfından sonra gerçekleşmelidir. Çünkü anne adayının ağrıları olabilir, bu sebep ile doğumdan hemen sonra cinsel ilişkiye girilmesi uzmanlar tarafından tavsiye edilmez.

Doğumdan 40 gün sonrasında cinsel ilişkiye girilebilir, 40 gün içerisinde annenin süt yapımını sağlayan bazı hormonlar östrojen miktarını azaltmaktadır, bu da vajinal bölgede kuruluğa sebebiyet verebilir. Kadınların ruhsal ve fiziksel açıdan kendini toparlayabilmesi için cinsellik öncesinde lohusalık döneminin yaklaşık ilk 6 haftası atlatılmalıdır.

Kadınlarda doğum sonrasında cinsel isteksizlik ve ağrı olabilir, anne lohusalık döneminde olduğu için kendini fiziksel ve ruhsal açıdan iyi hissetmeyebilir bu noktada eşleri daha sabırlı ve daha hassas davranmalıdır.

Doğumdan sonra dikişlerin iyileşmesi ve vücudun yavaş yavaş eski formuna dönmesi anne adayını rahatlatacaktır. Çünkü vücutsal değişimler anne adaylarını büyük ölçüde etkilemektedir, bu da depresyon gibi durumlara yol açabilir, anne adayına zaman verilmelidir.

Psikolojik açıdan cinselliğe hazır hissedildiğinde cinsellik gerçekleşmelidir. 6 hafta sonrasında cinsel ilişkiye girildiğinde vajinal bölgede kuruluk olmaması adına kayganlaştırıcı jeller kullanılabilir. Eğer uzun bir süreden sonrada cinsel ilişkiye girilmiyorsa ve isteksizlik devam ediyorsa mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır.

Anne ve baba olmak istemeyen yada belirli bir süre zarfından sonra bu adımı atacak olan çiftler hamilelikten korunmak adına birçok araştırma yapmaktadır ve çözüm yolu aramaktadır. Gebelikten korunmak için birçok yöntem bulunmaktadır.

Gebelikten korunma yöntemlerinin ilki ve sık bilineni prezervatif kullanmaktır. Bu sayede kişinin gebe kalması önlenmektedir. Bu yöntemin koruyuculuk oranı yüksek olarak bilinmektedir.

Hormonal yöntemlerden biri olan doğum kontrol hapları gebeliği önlemek adına en fazla tercih edilen yöntemler arasında bulunmaktadır. Bu hapların düzenli bir şekilde kullanılması gerekmektedir, düzenli kullanılan doğum kontrol haplarının yüksek oranda etkisinin olduğu gözlemlenmiştir.

Doğum kontrol hapları yumurtlamayı engellemektedir, ayrıca rahim iç tabakasını incelterek yumurtaların rahime tutunmasını önlemektedir.

Aylık vurulan iğneler ve ertesi gün hapları da gebeliği önemlemek adına uygulanan yöntemlerdendir. Birçok kişi tarafından sıkça tercih edilmektedir. Aylık yada 3 aylık vurulan iğneler yumurtlamayı engellemektedir. Ertesi gün hapları ise ilişki sonrasında çok fazla zaman geçmeden kullanılırsa etkili olmaktadır.

Bazı kadınlar rahim içine takılan spiral ile hamile kalmayı önlemektedirler. Bu spiral doğum kontrol aracı olarak bilinmektedir, plastik yada bakırdan yapılan bu ürün T şeklindedir. Bu yöntem spermlerin yumurtalara ulaşmasını engellemektedir. Anne olmak istemeyen birçok kişi bu yöntemi de tercih etmektedir. Bu kontrol araçlarının hormonlusu da bulunmaktadır.

Doğal yöntemler ise geri çekilme takvim yöntemidir. Geri çekilme yöntemi de sıkça tercih edilen bir yol olsa da güvenilirliği diğer yöntemlere göre düşüktür. Takvim yönteminde ise kadınlar yumurtlama dönemini hesaplayarak korunur, fakat bu yöntemde güvenilir olarak bilinmemektedir.

Annelik hayatta ki en önemli dönemlerden biri olarak bilinir. Anne adayları bu dönemde hem duygusal hemde hassas olurlar. Yeni doğan bebeklerinin en iyi şekilde ihtiyaçlarını karşılamak ve ona yeterli gelmek isterler.

Bu süreçte annenin de ruhsal ve fiziksel sağlığı çok önemlidir. Anne iyi olursa bebeği de iyi olur. Bu yüzden anneler mutlaka kendileri ile de ilgilenmelidir. Çocuğun anneden yeteri kadar verim alması için duygusal açıdan mutlu olması, fiziksel açıdan da yorgun olmaması önemlidir.

Bu süreçte eş desteği de önemli bir etkendir. Annenin uykusuz kaldığı durumlarda eşleri mutlaka devreye girmeli ve anneyi dinlendirmelidir.

Gebelik sonrasında daha dinç olmak isteyen annelerin çoğu belirli yöntemler denemektedir. Bu yöntemlerden biri doğum sonraki sıkıntılı birkaç haftayı atlattıktan sonra belirli egzersizlere başlamak, bol su içmek ve sağlıklı beslenmeye dikkat etmektedir.

Yağlı ve fazla şekerleri gıdalar tüketmek yorgunluğa ve halsizliğe neden olur, sağlıklı besinler ise enerjiyi arttırır ve kişinin zinde olmasını sağlar. Sağlıklı yaşam tarzını benimsemiş olan anneler daha dinç ve daha enerjik olmaktadır. Günün en az yarım saatini kendine ayıran anne adayları verimli bir gün geçirmektedir.

Meditasyon yapmak ve dinlenmekte dinç olmak için en etkili yöntemlerden biridir. Günde 5 yada 10 dakika meditasyon yapmak kişinin ruhsal sağlığını olumlu yönde etkilemektedir.

Hamilelik döneminden sonra annenin her şeye kendi yetişmeye çalışması ve aşırı yorulması ruhsal ve fiziksel açıdan yorucu bir hale gelir ve anne sinirli bir bireye dönüşebilir.

Ebeveynler arasında iş paylaşımı yapmak bu süreçte en önemli etkenlerden biridir. Annenin kendini aşırı yormaması bebek içinde anne sağlığı içinde daha iyidir.

Birçok kişi anne olduktan sonra fazla kilolarından kurtulmak adına egzersizler yapar ve dengeli beslenmeyi hayatının bir parçası haline getirir. Sağlıklı yaşamı benimseyen birçok kadın ruhsal ve fiziksel olarak daha mutlu ve daha dinç olur. Spor yapmak vücutta ki fazla kiloları, ödemi ve şişkinliği giderir, sağlıklı besinler tüketmek ise kişinin formunu önemli oranda destekler.

Vajinal doğum yapmış olan kadınlar doğumdan birkaç hafta sonra egzersizlere başlayabilir, fakat sezaryen ile doğum yapmış anneler dikişlerinin iyileşmesini bekler ve hemen egzersizlere başlayamayabilir. Bu süreçte uzmana danışılabilir.

Lohusalık Egzersizleri

Doğumdan sonraki lohusalık döneminde yapılabilecek olan birçok egzersiz çeşidi bulunmaktadır. En çok tercih edilen egzersizlerden biri olan karın egzersizidir, bir mat üzerinde yapılmalıdır, mata sırt üstü uzanılarak dizler masa konumuna getirilir. Eller başın arkasına koyularak göğüs yukarı doğru kaldırılır. Bu egzersiz sayesinde karın bölgesinde yağ yakımı gerçekleşir.

Ayak ve bacak egzersizleri de basenlerden alınan kilonun verilmesine yardımcı olur. Mat üzerinde dik oturularak egzersize başlanılmaktadır. Sonrasında kollar düz bir şekilde uzatılır, eller ayak ucuna değebilecek şekilde uzanılır, bu hareket üst bacak kaslarını çalıştırmaktadır.

Bir diğer bacak egzersizi de elleri duvara doğru dayayıp ayakta durarak bir sağ bacağı bir de sol bacağı gergin bir şekilde yana uzatmaktır. Aynı pozisyonda ayaklar içeri doğruda sallanabilir, bu hareketleri sıklıkla gerçekleştirmek bacak kaslarını aktif hale getirir.

Kalçayı inceltmek için yapılabilecekte birçok egzersiz bulunmaktadır. Mat üzerinde sırt üstü yatıp, dizleri büküp, basen yerden yukarı doğru kaldırılmaktadır. Kalçadaki kasların harekete geçmesi için bu hareket sıklıkla yapılabilir.

Lohusalıkta bol bol yürüyüş yapmakta vücutta ki yağ yakımını sağlayabilecek faktörlerdendir. Düzenl, yürüyüş, dengeli beslenme ve bol su içerek fazla kilolardan kurtulunabilir.

Doğumdan sonraki yaklaşık 6 haftayı kapsayan lohusalık dönemi kadınlar için hassas bir dönem olarak bilinmektedir. Bu 6 hafta içerisinde hafif derecede kanamalar, vajinal bir takım akıntılar, depresyon, göğüslerde şişkinlik, hazımsızlık ve psikolojik açıdan gerginlik meydana gelebilir.

Gebelik sırasında bazı fizyolojik değişiklikler meydana gelir, lohusalık döneminde ise bu değişiklikler eski halini alır. Örneğin hamilelik esnasında rahimin hacmi artmaktadır, lohusalıkta ise rahim hızlı bir şekilde eski haline döner.

Gebelik süreci içerisinde anne vücudunda fazlası ile ödem birikir, lohusalık döneminde ise bu ödem atılmaya başlar ve bu da terlemeye yol açabilir.

Doğumdan sonraki lohusalık döneminde ve lohusalık dönemi sonrasında kadınlarda saç dökülmesi meydana gelebilir.

Ciltte lekelenmeler meydana gelebilir ve bazı bölgelerde çatlaklar oluşabilir.

Karın bölgesinde sarkıklık meydana gelebilir, düzenli egzersizler ile karın bölgesinde ki sarkıklık ve yağlanma kontrol altına alınabilmektedir.

Lohusalığın ilk zamanlarda kabızlık meydana gelebilir, kabızlık giderici besinler tükentilmeli ve bol su içilmelidir. Şişkinlik ve kabızlık bu şekilde kontrol altına alınabilir.

Vücuttaki değişiklikleri kontrol altına almak adına düzenli beslenmek, spor yapmak ve bol su tüketmek vücudun normal formuna dönebilmesini desteklemek adına önemli etkenlerdir.

Kadınlar lohusalık döneminde ve sonrasında kendilerine zaman ayırmaya önem vermeli ve psikolojik açıdanda kendilerini beslemelidir.